Haksız Rekabet – 2

Bir önceki yazımda yasama gücünü kullanarak bazı firmaları sektör dışına itmenin haksız rekabete engel değil, bilakis sebep olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Aslında bu konu “korumacılık” başlığı altında iktisatçıların yüz yıllardır tartıştığı bir konudur. Adam Smith, David Ricardo ve Frederic Bastiat gibi klasik iktisat düşüncesinin önemli isimleri korumacılığın zararları üzerine mebzul miktarda yazıp çizerek -bana göre- konuyu tüketmiştir (Sağduyulu biri için Bastiat’nın “Mumcular Dilekçesi” adlı hicvi tek başına yeterlidir). Ben bu yazıda korumacılık politikalarının neden İslam’a da aykırı olduğunu anlatacağım.

Haksız Rekabet – 1

Bir piyasada, müşterilerini herhangi bir sebepten ötürü rakip firmalara kaptıran firmaların para kazanmaya devam edebilmesi için tüketiciyi kendilerine çekecek yeni bir neden yaratmaları gerekir. Bunu söylediğimde bir kişinin, ideolojinin veya bir siyasi otoritenin dayattığı bir kuraldan bahsetmiyorum. Doğal bir kuraldan bahsediyorum. Birisi işini sizden daha iyi yapıyorsa tüketici doğal olarak daha başarılı olanı tercih eder, siz de öyle yaparsınız. Çünkü sınırlı kaynaklarınızı en verimli şekilde değerlendirmek istersiniz.